Your browser version is outdated. We recommend that you update your browser to the latest version.

Sonsuzluğa Uçuş

Kendimizi yeterince tanıdığımız söylenebilir mi?  Hala,   madde üzerinde elde edilen başarılarımızla mutluluk duymaktayız.  Kuşkusuz bir insan yansıması olduğu kozmosun yoğunlaşmış bir modelidir.  Ancak,  unutulmaması gereken her şeyin insanın gelişimine ve kurtuluşuna hizmet etmek için olduğudur.  Bu bilinçle davranan insan,   kendisine sunulan değerlerin farkında olmalıdır. Kendisi için doğru olanı seçmelidir.  Hür iradesinin gereğidir bu.   En önemlisi de ayırt etme yeteneğini kullanmasıdır.   Kendisini koşullandırmadan değişimin ruhuna uymalıdır.  Geleceğin geçmişe doğru aktığı dairesel bir zamanı yaşarken, boyutundaki ilişkileri de keşfetmelidir.  Ve doğru ilişkilerin temelinin sevgiye dayandığını da unutmamalıdır. Doğrudan ya da dolaylı verilen her bilgi,   çağına uygun sembolleri saklar.  İnsanoğlu öylesine koşullanmıştır ki ,  gözünün önündekileri bile görmez de,   inanmak için sembol arar.  Sevgi de bu anlayıştan nasibini almıştır günümüzde. Oysa planetimiz  bizlere sevgi’nin en güzellerini  örneklemiştir.  Onu adeta elle tutulur gözle görülür bir halde sunmuştur.  Birlik ve beraberliğin muhteşem görselliğinde  zaman  durur.  Farklılıklar kalkar ortadan.  Bütüne katılmanın öz bilincidir sadece soluklanan .  Karışık ve saçma sapan modellerden,  sanki bir anlamı varmış gibi sunulan sahteliklerden arınma da o noktada başlar.  Yalın,  duru  ve sevgi dolu bütünlüğe kanat açılır durmadan.  Böyle uçulur sonsuzluğa.  Merkezsiz evrenin merkezi olduğunu düşünenlere de böyle ibret olunur.